sunucusu Fuat Kozluklu, İsrail’in “soykırımını” hududu yakınındaki Sderot kentinden Türk halkına duyurmaya çalışan gazetecilerden biri olarka bölgede bulunuyor.

İsrailli tarafından vefatla tehdit edildi

Kozluklu, kendisinin İsrailli bir kişi tarafından Türkçe vefatla tehdit edildiğini belirterek, “Bence Gazze’deki katliamı, İsrail’in vahşetini ekranlara taşıyan Türk basın mensuplarının hepsi potansiyel olarak gibisi bir şeyle karşı karşıya kalır her vakit.” dedi.

İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne 7 Ekim’den bu yana düzenlediği taarruzlara yönelik ABD ve Avrupa medyasının tavrı eleştirilirken, bölgedeki gerçekleri aktaran Türk gazeteciler ise tehditlerin maksadı oluyor.

İsrail’in Gazze Şeridi hududu yakınındaki Sderot kentinden yayın yapan TRT Haber sunucusu Fuat Kozluklu, İsrail vatandaşı olduğu bildirilen kişi tarafından tehdit edilmesine dair anları AA muhabirine şöyle anlattı:

” ‘Gelirsen tabancamın bütün mermilerini bedenine boşaltırım’ dedi”

“Yayına 2 dakika vardı, kameranın önüne geçtim. Yanıma tümüyle siyah bir kıyafet ve başında şapkası olan bir kişi gelerek, birden kameranın önüne geçti. Neredeyse ‘burun buruna’ diyebileceğimiz kadar yanıma geldi. Ona, İngilizce ‘Merhaba, yayına gireceğim’ dedim. ‘Türkçe konuş benimle. Türkçe konuş, ben Türkçe biliyorum. Seni yarın sabah burada görmek istemiyorum. Gelirsen tabancamın bütün mermilerini bedenine boşaltırım.’ dedi.”

Kozluklu, bu tehditten çabucak sonra yayına girdiğini ve yayında da yaşanan olayı aktardığını belirterek şunları söyledi:

“Cep telefonunu çıkardı ve bizi kayda almaya başladı”

“Ancak bir gözümle de onu takip etmeye devam ediyordum. Yayın sırasında kameraya bakmak yerine onu gözümle takibe aldım. Bizden yaklaşık 4-5 metre kadar uzaklaştı. Cep telefonunu çıkardı ve bizi kayda almaya başladı ancak yalnızca beni değil. O dakikadan sonra o bölgedeki bütün Türk gazetecileri kaydetmeye başladı.”

Tehdit eden kişinin kendisinin de bulunduğu ve Türk gazetecilerin yayın yaptığı bölgeye daha evvel de geldiğine inandığını aktaran Kozluklu, Türk gazetecilerin tamamını cep telefonuyla kaydetmesinin nedeninin bu olduğunu düşündüğünü lisana getirdi.

“CNN Türk muhabiri arkadaşım, mermiyi silahına sürdüğünü görmüş”

Kozluklu kelamlarını devamında şöyle dedi:

“Adam gitti, oradaki İsrailli gazetecilerle konuştu ve oradan görüntü çekmeye devam etti. Ardından gidip otomobiline bindi. Gidecekti, tereddütte kaldı ya da bir gösteri yapmak istiyordu bilemiyorum. Doğrusu, tehdidini açık açık göstermeye çalıştı. Ben fark etmedim lakin Serdar Er, CNN Türk muhabiri arkadaşım, silahı havaya kaldırdığını, otomobilin camını açıp mermiyi silahına sürdüğünü birebir izlemiş. Zati polis tabirinde Serdar’ın bu anlatımı çok tesirli oldu. Sonrasında da adam süratle uzaklaştı bölgeden.”

“Gazze’deki katliamı ekranlara taşıyan Türk basın mensupları potansiyel olarak gibisi bir şeyle karşı karşıya”

Kozluklu, olayın akabinde CNN Türk muhabiri Serdar Er ile tabir vermek için polis merkezine gittiğini söyleyerek, kendisini tehdit eden kişinin İsrail vatandaşı olduğunu ve daha evvel birkaç defa polis merkezine geldiğini ve polis merkezinde sağdan ve soldan yan olarak fotoğrafları olduğunu lisana getirdi.

Polislerin kendisini tehdit eden kişiyi konutundan alacaklarını söylediğini ve onunla yüz yüze gelip gelmek istemediğini sorduğunu aktaran Kozluklu, tehdit eden kişiyi görmek istemediğini ve şikayetçi olduğunu belirtti.

Kozluklu, diyerek, kelam konusu fotoğrafların kendisine tutuklanan ya da gözaltına alınan birisini anımsattığını tabir etti.

Daha evvel de kendilerinin siviller tarafından çekildiğini söz eden Kozluklu şu cümleleri kurdu:

“O şahıs gittikten sonra da oraya gelen yeniden sivil, İsrail vatandaşı insanları gördük. Onlar da çektiler. Herkesi bu türlü yayın yaptığı noktada durup, bir dakika çekiyor ondan sonra öteki bireye geçiyor, ondan sonra öteki bireye geçiyor. Bu bu türlü tatsız bir tehdit açıkçası. Gözdağı yani, buradan gidin demek bence.”

Kendisine yönelik tehdit yahut saldırıyı beklediğini belirten Kozluklu, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Soyunu kurutuyorlar Gazze’deki Filistinlilerin”

“Bence Gazze’deki katliamı, İsrail’in vahşetini ekranlara taşıyan Türk basın mensuplarının hepsi potansiyel olarak gibisi bir şeyle karşı karşıya kalır her vakit. ‘İnsanım’ diyen her gazeteci meslektaşım burada emsal haber transferi yapıyor. Dakika bile durmayan bombardıman olduğunu görüyor. Gazze’den dünyaya yansıyan fakat dünyanın kör sağırı oynadığı bir ortamda biz diyoruz ki ‘Burada bir vahşet var, insanlık öldürülüyor, (saldırılar) bir soykırım boyutunda. Soyunu kurutuyorlar Gazze’deki Filistinlilerin.’ Ben bunu yayınlarımda söyledim. Yarın da söylerim, her vakit söylerim. Aksi olsa, ben insan değilim.”

“Uzun vakittir da Türk basınına yönelik akınlar var”

AA muhabirine konuşan CNN Türk muhabiri Serdar Er ise tehdit anına şahit olduğunu belirterek, “bir şeylerin yolunda gitmediğini Kozluklu’nun hızından anladığını” söyledi.

Yayın sonrası Kozluklu’ya durumu sorduğunu ve onun da kendisine Türkçe tehdit edildiğini anlattığını söz eden Er, daha sonra bu kişiyi görüntülemek için takip ettiklerini belirtti.

Er, tehdit eden şahsın daha sonra kendilerine yanlışsız geldiğini ve manzaralarını aldığını belirterek, “O sırada silahlı olduğunu daima elini beline götürdüğünde anladım. Vücut lisanı olarak baktığımızda bizi tehdit eder bir hali vardı.” dedi.

Tehdit eden kişiyi sonrasında da takip ettiğini ve imgesini aldığını tabir eden Er, şahsın aracına binip birkaç cins attığını söyledi.

“Bir algıyı değil olanı olduğu üzere aktarmaya çalışıyoruz”

Er, şahsın aracının camını indirdikten sonra “sağ elinde tuttuğu bir silahla karşılaştığını” aktararak, “Silahı çekti, yüksek ihtimal mermiyi silahın ağzına verdi ve görmemiz için silahı salladı otomobilin içinde ve birçok arkadaşımız o imgeyi gördü. Sonrasında süratli bir biçimde bulunduğumuz alandan kaçarken kısa bir formda imgesini yakaladım.” halinde konuştu.

Can güvenliklerinin olmadığını ve bu kişinin kendilerine yarın oraya gelmemelerini söylediğini lisana getiren Er, polisin güvenliği sağlayacaklarını ve yarın tekrar tıpkı bölgeye gidebileceklerini söylediğini belirtti.

Er, “Gazze’de sahiden ne olup bittiğini aktarmaya çalışıyoruz. Bir algıyı değil olanı olduğu üzere aktarmaya çalışıyoruz. Uzun vakittir da Türk basınına yönelik taarruzlar var.” tabirini kullandı.

Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)