‘1 Bayan 1 Erkek’ dizisinin senaristliğinden sonra YouTube ve Exxen’de yaptığı güldürü programı ‘Konuşanlar’la kendine mahsus bir hayran kitlesi oluşturan Hasan Can Kaya’nın birinci sinema sineması görücüye çıktı.
Cumadan itibaren sinemalara gidenler, ‘Çok Aşk’ın nasıl bir sinema olduğunu biliyor. İzlememiş olanlara diyeceğim o ki, Hasan Can Kaya’nın senaryosunu yazıp, Büşra Pekin’le başrollerini paylaştığı ‘Çok Aşk’, şahane bir aşk ve güldürü sineması… Korsan sinema satıcısı bir gencin birinci görüşte aşık olduğu kızın peşinden koşarken, fonda Türkiye’nin toplumsal olgularını da yansıtan ‘Çok Aşk’ta canlandırdığı tiple dikkat çeken bir oyuncu var:
Coşkun’un (Hasan Can Kaya) ağabeyi İrfan karakterine hayat veren Barış Yıldız…
Hasan Can Kaya, ‘Çok Aşk’ın devam sinemasını, girdiği her KPSS’de aldığı yüksek puana karşın hiçbir mülakatı geçemeyen İrfan’ın üzerine kuracağını söyledi. Kaya, “Filmin devamında İrfan’ın rolü daha çok, benim daha az olacak. İkinci sinemamın direktörlüğünü de yapacağım” dedi.
‘Günlük tutuyordum’
Alaçatı’daki The Stay Wrehause’daki özel gösteriminde izlediğim sinemanın niçin 2011’de geçtiğini sordum oyuncuya.
Filmin kendi hayatından kesitleri beyazperdeye taşıdığını söyleyen Kaya, “Gençlik yıllarında günlük tutan biriyim. Senaryoyu yazarken o notları okudum ve o yüzden sinemadaki olayları 2011 yılından başlattım” dedi.
Hasan Can Kaya, pandemi sürecinden büyük kayıpla çıkan, zelzele yüzünden de seyirci kaybı süren sinemaya film sokmanın risklerini bile bile bu yolu seçtiğini söyledi. ‘Çok Aşk’ın girişine yazdırdığı, “Türk Sinemasının ustalarına saygıyla” üzere sinemasının seyircisiyle birinci defa beyazperdede buluşmasını istemesi de Kaya’nın sinemaya olan aşkının göstergesi.
Yapımcılığını Muzaffer Yıldırım, direktörlüğünü Kıvanç Baruönü’nün yaptığı; Şebnem Sönmez, Bahtiyar Engin, Ege Aydan ve Uğur Yücel üzere ustaların oynadığı sinemanın bayan yıldızı Büşra Pekin’le de ‘Çok Aşk’ı ve “Benim için çok kolay” dediği, kilo alıp-verme problemini konuştuk.
‘Çok Aşk’ın ilkleri
Filmin senaryosunu beğendiğini, Hasan Can Kaya ile yaptıkları birinci iş görüşmesinin sonunda iki tarafın da prensipte anlaştığını söyleyen Pekin, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Hasan Can’la bir şey yapma, bu sinemada rol alma fikrini sevmiştim ve genelde bir şeyi istediğim vakit hayatta daima olmuştur.
Çok kısa bir müddette gruba dahil oldum. Hatta o orta 2-3 kilo fazlam vardı ve o gün prestiji ile başladım kilo vermeye.
İlk sefer bir sinemada benden hoş olmam, hoş görünmem istendi. Bundan evvelki hiçbir sinemamda kimse bu türlü bir talepte bulunmamıştı. Hasan Can, ‘Bu sinemada çok hoş olmanı istiyorum’ dedi.
Hollywood’dan getirilen özel bantlarla yüzümü gerdirip, çene çizgimi ve kaşlarımı üst çekip, beni 16-17 yaş küçülttük.
Filme başladığımda en ülkü kilomdaydım. İki ay sürdü çekimler. Ben olağanda günde iki öğün yerim. Sinemanın sonlarına gerçek gece ye, gündüz ye derken, istemeden kilo aldım. Benim boyumdaki biri için 3-4 kilo bile çok değiştiriyor, çabucak yanaklanıyorum, tombik tombik oluyorum. O yüzden sinemadaki sarışın ve küçük yaşlarımda daha ay modülü üzereyim, saçlarım koyu sahnelerde daha fit ve hoşum diyeyim.”
‘Ben bir gurmeyim!’
Büşra Pekin, kilo alıp vermede nasıl profesyonelleştiğini ise şöyle anlattı:
“Ben projeye nazaran kilo alıyorum, veriyorum. 10-15 senede kıymetli tabipler ve diyetisyenlerden sağlıklı beslenmeyi çok düzgün öğrendim. Sağlıklı beslenme ve spor daima var hayatımda… Zira yemek yemeye çok düşkün bir beşerim, bir gurmeyim yani, o derece seviyorum. Diyorum ki bu şu anda bedenime âlâ geliyor. Kendimi de çok seviyorum. Âlâ yaş almak istiyorum, o yüzden ortada buluşuyoruz.“
GÜNÜN SÖZÜ
“Göz yummak dost kazandırır, hakikat ise nefret!” (Terentius)
