Burak Yılmaz’la konuştum. Şenol Güneş’in Beşiktaş teknik yöneticiliğinden istifasından sonra “Teknik Sorumlu” olarak vazifeye başlamış, birinci elde tüm futbolcuların fizik güçlerini yükseltmek için dönem içinde yapılabilecek çalışmaları programlamıştı… Yardımcı antrenör olarak Hari Vukas’ı, performans antrenörü olarak da Toni Modric’i getirdi Hırvatistan’dan.
FUTBOLCULAR KAFETARYADA OTURUYORDU
Bir yandan teknik taktik, öte yandan fizik çalışmalar sürerken Beşiktaş’taki gerçekler hiç de iç açıcı tablolar sunmuyordu. “Futbolcularda inanılmaz bir vurdumduymazlık dikkati çekiyordu. Ülkesinden konuğu gelmiş yabancı oyuncumuz, o gün egzersize çıkmayıp kafetaryada oturabiliyordu. İsteksiz, gönülsüz çalışanlar da vardı” dedi.
ABOUBAKAR 4 AY SONRAKİ ALACAĞINI İSTİYORMUŞ
Sergen Yalçın’la kazanılan şampiyonluk döneminin sonunda olduğu üzere Aboubakar yine sakatlık-tedavi-ağrı sarmalına girmişti. “Araştırınca öğrendim ki bizim Kamerunlu golcümüz, 4 ay sonraki alacağının ödenmesi için ısrar ediyormuş” dedi ve ekledi “Ödeme yapılmayınca ağrılarının da devam ettiğini söylediler. Lakin hayır, bilimi ortaya koyarak dedikodu yapmak istemiyorum. Takdirini Beşiktaşlı yöneticilere bırakıyorum…”
PİŞMANLIK DUYMUYORUM
Antalyaspor (2-3) ve akabinde gelen Bodo Glimt (1-2) mağlubiyetleri elbette herkeste hayal kırıklığı yaratmıştı. Norveç ekibiyle yapılan Konferans Ligi maçı sırasında taraftarların “Burak Yılmaz istifa, Sergen Yalçın göreve!” biçiminde slogan atmaları hocanın canını sıkmıştı. Hele devre ortasında Bailly‘nin Tayfur’un boynunu sıkarak sert bir tartışmaya girmesi, olayın tuzu biberi oldu. Bailly’yi o nedenle oyundan alması tenkit konusu yapıldı. Kimisi “acemiliğine” verdi, kimisi de “yabancı antipatisi” argümanını öne sürdü. Burak Yılmaz, “Anında reaksiyon koymam kusur olabilir. Sonraki gün de sorun giderildi. Barış sağlandı. Lakin ben o günkü davranışımdan pişmanlık duymuyorum” dedi.
İÇTEN İÇE ‘KEŞKE GELMESEYDİM’ DİYORUM
Beşiktaş’ın ve Şenol Güneş’in kendisine antrenörlük mesleği için bir kapı açtığını ve buna teşekkür borçlu olduğu hatırlatan Burak Yılmaz, şöyle devam ediyor:
“Beşiktaş grubunda beklemediğim tablolarla karşılaştım. Şenol Hocamızın gergin ve asabi halleri, oyuncularla ve bizimle konuşurken seçtiği üslup beni çok şaşırttı. Bu deneyleri de dağarcığımda saklayacağım. Fakat gücüme giden şeyler de var: Sayın Başkan’la konuşurken sıra para hesabına gelince Beşiktaş’la bu türlü bir alış verişe girmeyeceğimi söyledim. Lakin Hırvat yardımcılarım için hak ettikleri ödemenin yapılmasını rica ettim. Buradan onlara da teşekkür ediyorum. Özetle içten içe ‘Keşke gelmeseydim’ diyorum fakat, Beşikatş’tan kaçamazdım.
5 DAKİKA İÇİNDE İSTEK HOCA GELDİ
Ben Liderimiz Ahmet Parıltı Çebi ile konuşmayı tamamlayıp kulüpten ayrılırken, 5 dakika içinde İstek Hoca’nın geldiğini öğrendim. Bu türlü tablolara da alışmak lazımmış, ben bilemedim.”
HAMİT ALTINTOP ARADI
Burak Yılmaz bir karar almış: Artık yardımcı antrenörlük yapmayacak. “Şu anda A antrenörlük lisansım var. Önümüzdeki yıl da UEFA Pro Lisans’ı alacağım. Artık dinleniyor ve futbolun teorik istikametlerini okuyarak birtakım tahliller yapıyorum. Yalnız olmadığımı bana hissettiren biri de var. TFF Ulusal Kadrolar Sorumlusu Hamit Altıntop aradı. Görüşeceğiz.”
